Kuzey Amerika ve Kuzey Avrupa’nın yüksek bölgelerinde sık görülen ve kuzey yarımkürede pek çok ülkede yetişen bir ağaç türü olan huş ağacının kabuğu, yaprakları ve tomurcukları çeşitli hastalıklara karşı halk arasında bitkisel ilaç olarak kullanılmaktadır. Çeşitli türleri bulunan huş ağacı genellikle orta uzunluktadır.
Ilıman iklimlerde ve dağlık bölgelerde, nemli ve asitli toprakta yetişen ağaç birçok katmandan oluşan, soyulan beyaz kabuğuyla tanınır.
Huş ağacı sağlam yapısıyla ve yumuşak, parlak dokusuyla mobilya sektöründe sık olarak kullanılır.
- Eklem iltihabı ağrılarına iyi gelir
- Kas ağrılarını hafifletir
- İdrar yolu iltihaplanması tedavisinde kullanılır
- Melanom tedavisine yardımcı olur
- Fazla suyun atılmasını sağlar
- Kansere karşı koruma sağlar
- İdrar söktürücüdür
- Börek taşı dökmek için yardımcıdır
- İshale iyi gelir
Huş Ağacı Çayı Nasıl Hazırlanır?
Huş ağacı çayını hazırlamak için ağacın yapraklarını ya da kabuğunu kullanabilirsiniz. Eğer yapraklardan yapacaksanız 2-3 çay kaşığı kurutulmuş huş ağacı yaprağını kaynamış suya atarak 10 dakika kadar bekleyin. Huş ağacının kabuğundan çay yapacaksanız 1 çay kaşığı kurutulmuş huş ağacı kabuğu tozunu 1 fincan kaynamış suya atıp 15 dakika demledikten sonra içebilirsiniz. Tavsiye edilen oran günde 2-3 bardak tüketmenizdir.
Huş Ağacının Faydaları
Huş ağacı kabuğunda bulunan betulin ve betulinic asit’in kansere karşı koruma sağladığı üzerine bazı araştırmalar bulunmaktadır. Ayrıca iyi huylu tümör oluşumunu da engellediği yönünde bazı klinik çalışmalar var. 1994 yılında, Kuzey Carolina Üniversitesi’nden bilim adamları, beyaz huş ağacı kabuğu bulunan kimyasalların HIV’in vücuda etkisi yavaşlattığı yönünde açıklama yaptılar. Ertesi yıl, Illinois Üniversitesi’nde bir araştırmacı betulinic asidin farelerde melanoma hücreleri öldürdüğünü bildirdi. Ancak bu iki araştırma da insanlar üstünde denenmediği için henüz tam olarak bilimsel alanda kabul görmüş değil.
Harici kullanımda egzama, siğil ve diğer cilt hastalıklarına iyi geldiği bilinmektedir. Huş çayı dahili olarak bir diüretik veya hafif bir sedatif olarak romatizma, gut ve böbrek taşları için bir tedavi olarak kullanılabilir. Halk arasında yapraklarından hazırlanan maskeler saç dökülmesine ve kepeğe karşı kullanılmaktadır.
Özellikle Avrupa’daki salgınlar sırasında ishal tedavisi, dizanteri ve koleraya karşı kullanılmıştır. Huş ağacı kabuğu ve yaprakları anti bakteriyel bileşenler içerdiği için idrar söktürücü olarak idrar yolu enfeksiyonlarının tedavisine yardım amacıyla kullanılabilir.
Toksinlerin ve fazla suyun vücuttan atılmasına yardımcı olduğu için selülit tedavisinde etkili olduğu söylenmektedir.
Huş Ağacının Tarihi
Huş ağacının hastalıkların tedavisinde ilk kullanımı Kızılderililere dayanmaktadır. Amerikan yerlileri ağacın yaprak ve kabukların hazırladıkları çayı mide ve bağırsak hastalıkları tedavilerinde kullanıyorlardı. Rusya’da huş ağacının tedavi amaçlı kullanıldığına dair bulunan yazılı belgeler 1834 tarihli. Avrupa’da bira özü ve diğer alkollü içeceklerin üretiminde fermente edilerek kullanılmış.
İsveç’in Umea kentinde 1888 yılında çıkan büyük yangında huş ağaçları yangının yayılmasını durdurarak şehrin tamamen yanmasını engellediği için tüm şehir huş ağaçlarıyla donatılmış ve şehre gayri resmi olarak “Huş Ağacı Kenti – Björkarnas stad” adı verilmiş.
Kuzey Hindistan kültüründe önemli bir yeri bulunan huş ağacının kuş aylarında dökülen kabukları kaliteli yazı kağıdı yapımında kullanılmış. Pek çok tarihi belge bu kağıtlar üzerine yazılmış.
Huş Ağacının Yan Etkileri
Huş ağacının yan etkileri üzerine klinik bir araştırma bulunmamaktadır. Ancak aspirin ile benzer bileşikler içerdiğinden kan inceltici ilaç kullananların tüketmesi tavsiye edilmez. Herhangi bir kalp ya da böbrek rahatsızlığı bulunanların ya da bu hastalıklar nedeniyle düzenli ilaç alanların huş ağacı çayı içmeye başlamadan önce doktora danışması gerekir. Emziren ve hamile kadınlar huş ağacı çayı ve diğer ürünlerini kullanmamalıdır. Diğer bitkilerde olduğu gibi bazı kişilerde alerjik reaksiyona neden olabilir. Beklemediğiniz bir etki gördüğünüzde mutlaka doktorunuza danışın.