Sakinleştirici Bitki Çayları; Eğer stres, kaygı ve uykusuzluktan şikayetçiyseniz terapi, ilaç tedavisi ve bazı meditasyon tekniklerini denemiş olabilirsiniz. Bu tip tedaviler sorununuz için bir çözüm olabilir ve bunlara ek olarak sakinleştirici bitki çaylarını deneyebilirsiniz. Burada dikkat edilmesi gereken nokta eğer sinirlerinizi yatıştırmak için düzenli olarak ilaç kullanıyorsanız sakinleştirici bitki çayı içmeye başlamadan önce kullandığınız ilaçlarla olabilecek olası etkileşimleri hakkında doktorunuzdan bilgi almanız.
Papatya Çayı
Papatya yüzyıllardır anti bakteriyel ve kas spazmlarını hafifletici özellikleri ile pek çok kültürde tedavi amaçlı kullanılmakta.
Ayrıca mantar enfeksiyonu gibi cilt hastalıklarının tedavisinde yaygın olarak tavsiye edilen şifalı bir bitki.
Papatya çayı ülkemizde de sakinleştirici etkisi ile stresi azaltmak, uykuya geçişi kolaylaştırmak için kullanılıyor.
Papatya çayını çeşitli markalarda paketlenmiş poşet çay olarak bulabilirsiniz.
Kendiniz hazırlamak isterseniz aktarlarda ya da marketlerde bulabileceğiniz kurutulmuş papatyadan 2 yemek kaşığı önceden kaynamış suya atarak 10 dakika kadar demlenmesini bekleyebilirsiniz. Tatlandırmak içinse bal kullanabilirsiniz. Çayı içtikten sonra sinirlerinizin gevşediğini ve rahatladığınızı hissedeceksiniz.
Kediotu Kökü Çayı
Sakinleştirici bitki çayları arasında en etkili olanlarından biri de kediotu çayıdır. Uykuyu teşvik eden, stresi ve kaygıyı azaltan bitki geleneksel olarak kullanılmaktadır. Alprazolam ve diazepram gibi bazı reçeteli anti-anksiyete ilaçlarıyla benzer etkiyi yaratarak beyinde gama amino butirik asit (GABA) miktarını arttırır. Kediotu çayı hazırlamak için bir demlik kaynar suya 1-2 çay kaşığı kuru kediotu kökü atın ve 10 dakika demleyin. Çay dışında bitkinin kapsüllerini ve yağını piyasada bulabilirsiniz. Kediotu kökü çayı 1-2 saat sonra etkisini göstermeye başlar ve sinirlerinizi yatıştırır.
Çarkıfelek Çayı
İngilizcesi “passionflower” olan çarkıfelek bitkisi ile hazırlanan çaylar iyi bir sakinleştirici, stres alıcı ve kaygı giderici olarak kullanılabilir. Etkileri kediotu kökü çayı kadar yoğun olmamakla birlikte orta dereceli stresi hafifletmek için idealdir. Çayı hazırlamak için 2 bardaklık kaynar su bulunan demliğe 2 çay kaşığı kuru çarkıfelek atıp 10-15 dakika demlenmesini beklemeniz yeterli olacaktır. Günde 2-3 bardak içebilirsiniz.
Melisa Çayı
Depresyon ve kaygı tedavisinde yardımcı olarak kullanılan melisa çayı günde 2-3 bardak tüketilebilir. Bir bardak melisa çayı hazırlamak için bir fincanlık kaynar suya 2 çay kaşığı kuru melisa atıp 15 dakika demleyin. Süzdükten sonra balla tatlandırarak içebilirsiniz. Eğer kurutulmuş melisa bulamadıysanız aktarlarda bulabileceğiniz melisa tentüründen günde 10-15 damla kullanabilirsiniz.
Sarı Kantaron Çayı
Avrupa başta olmak üzere pek çok kültürde kaygı ve stres azaltıcı olarak uzunca süredir kullanılan sarı kantaron günümüzde modern tıpta orta dereceli depresyon tedavisinde uzmanlar tarafından reçete edilmektedir. Bilimsel çalışmalar ile depresyon tedavisine etkisi kanıtlanmış bitki sakinleştirici özelliği ile Avrupa kıtasında en çok satılan şifalı bitkiler arasında yer almaktadır. Sarı kantaron çayını hazırlamak için bir bardak kaynamış suya 1-2 çay kaşığı kuru sarı kantaron atıp 10 dakika demlenmesini bekleyin.
Sakinleştirici Bitki Çaylarının Yan Etkileri
Başta da söylediğimiz gibi özellikle beyinde salınan kimyasalları ve sinir sistemini etkileyen bitki çaylarının bazı yan etkileri olabilir ve herhangi bir rahatsızlık nedeniyle düzenli olarak kullandığınız ilaçlarla etkileşime geçebilir. Bundan korunmak için içtiğiniz çayın dozajını iyi belirlemeli ve ilaçlarla birlikte kullanımının yaratacağı etkiler hakkında doktorunuza danışmalısınız.
Farklı yan etkiler görülebilir ancak bu çayların aşırı tüketiminde görülen ortak yan etkiler arasında ağız kuruluğu, baş dönmesi, kabızlık, baş dönmesi ve kusma bulunmaktadır. Bu tip bitkilerle tedavi yöntemleri gebelik ve emzirme döneminde bulunan kadınlara tavsiye edilmez. Ayrıca reflü, mide ülseri gibi mide rahatsızlığı bulunanların bitkisel ürünleri doktora danışmadan kullanmaması gerekir.